26 Şubat 2009 Perşembe

Kazma Çekim Kuvveti

İnsan hayatını yöneten çeşitli kanunlar vardır. Çoğunlukla birlikte yaşamın dayattığı kurallar silsilesi şeklinde çıkar bunlar karşımıza. Bunları biliriz ve uyarız. Bir de isimlendirilmeyen ama orada olduğunu bildiğimiz kanunlar/kurallar vardır. Hiç bir yerde, hiç bir zaman böyle bir kuralın var olduğu anlatılmaz, öğretilmez ancak onunla karşılaşınca var olduğunu tecrübe ederiz. Misal;KÇK ya da açılımı ile söylemek gerekirsek: Kazma çekim kuvveti
KÇK nedir? İnsan yaşamını belirleyen en önemli koddur. Önceden kestirilemez. Gelişini önlemek için kesin önlemler alınamaz. Ani bir kalp krizi gibi bir anda vurur geçer.
Örneklerle anlatmak gerekirse; Kurbanımız herhangi bir özellik, dikkat çekici bir duygu belirtisi göstermeksizin sular idaresinin yolunu tutar. Maksadı su faturası yatırmaktır. Cebinden çıkardığı fatura ile oynayarak oyalanmakta ve sırada uslu uslu beklemektedir. Ancak kazma çekim kuvveti bilinmeyen bir nedenle harekete geçmiştir. Birden bir elin yüzüne doğru harekete geçtiğini görür, kendini korumaya çalışır ama geç kalmıştır. Son gördüğü merdivenlere doğru planjon yapan gözlüğüdür. Kazma, sakar bir adam görüntüsünde saldırıya geçmiştir. Kurbanımızın isyanını "özür diledik ya ulan" diye göğüsler.
Bir başka kurban, kız arkadaşını koluna takmış, sohbet, muhabbet metroya doğru ilerlemektedir. Ancak Kazma uzaklarda değildir. Sessiz çığlıklar atarak Nazgul misali kurbanımızın tepesinde dönmektedir. Kurbanın tamamen kız arkadaşına hitaben sarf ettiği bir söz Nazgul görünümlü kazmanın dalışa geçmesi için yeterlidir. Pirincin taşını ayıklamak kurbanımıza düşer.
Kazmanın kurbanları değişik kişiler olabilir. Genellikle barışçıl insanları sevse de belli bir tipi yoktur. Bazen kendisinden çok daha vahşi görünümlü insanlara saldırmaktan imtina etmez. Dayağı yiyip aşağı otursa da polisti, karakoldu derken başa bela olmayı başarır.
O yüzden kazmanın saldırısını huşu içinde içselleştirmek, başa geleni çekmek hayatın bundan sonraki aşamalarını kolaylaştıracaktır. Sabır, daha mutlu bir hayatın anahtarıdır. Psiko-terapi opsiyoneldir. Kimi insanlar da kazma çekim kuvveti diğerlerine nazaran bir doz fazladır. Onların her anı macera, hayatları ızdırap dolu bir süreçtir. Yaşamları acılarla doludur. Onlardan uzak durmak gerekir.

2 yorum:

Mehmet Reşit dedi ki...

Şimdi, bu kuvvet başka acayib'ül mahlukatları da çeker mi?

Mesela ben, vücudumda bir yerlerde bir çeşit "ukala mıknatısı" olduğuna inanırdım. Bu, meğer ki "kazma çekim kuvveti" nin daha geniş perspektifi, yahut timsali olabilir mi yani?

Av. Levent Öge dedi ki...

olabilir, yalnız kazma çekim kuvvetinin konusu olan kazmalar daha bir kaba kuvvetten anlayan cinsten oluyor; misal bir yere oturuyorsun, arkadaşın için de yer tutuyorsun, kazma geliyor, arkadaş gelinceye kadar oturayım diyor, arkadaş geliyor, bu sefer de "babanın tapulu yeri mi ulan" diyor. sık gırtlağını gözleri pörtleyinceye kadar hırsını alamazsın.