8 Şubat 2009 Pazar

YETER Kİ SEZGİSEL OLMASIN AŞK


Adamın biri çıktı televizyona, "sezgisel yöntemle duyumsadığı içindeki müziği" yapıyormuş. Böyle neredeyse tiyatrocu bir ses, rahat bir oturuş, ince uzun parmaklarını üzerinde kaydırdığı gitarın telleri... müthiş bir kompozisyon. Nasıl şanzelize, o nasıl bir bonmarş:)


Ben ise "göbeğini kaşıyan adam" rolünde kendimi oynuyorum. "Sezgisel ne lan" derken içimdeki müzik metan gazı biçiminde yanıt veriyor.


İkimizi de yaratan aynı Tanrı'ysa aradaki farkın hesabını kime sormalı?

1 yorum:

Mehmet Reşit dedi ki...

"sezgisel yöntemle duyumsamak", "kılgısal usun eleştirisi", böyle bir gak guk taş devri öztürkçeciliği.

Tutuyorum kendimi, "böyle konuşan adam var mı" diye de sormuyorum da.. Hayır, güzel de değil ki; estetik değil, hoş değil.. Aguk buguk işte.