15 Aralık 2008 Pazartesi

tavukçu


Şu vilayet-i Ankara'da tren ne zaman "iki bira içip kalkalım" istasyonunu geçip "şöyle bir rakı içelim başkan" garına varsa gidilecek adres bellidir: İnkilap 2 Sokak'ta mukim Tavukçu Lokantası. Zaten öyle iki bira da servis etmezler. Hatta masaya oturup canım balığın yanına bira söyleyene de pek iyi gözle bakmazlar. Balık demişken lokantanın adı Tavukçu'dur ve tavukları da pek lezzetlidir ama mekan ağır derecede Karadenizli'dir. Tabiatıyla hamsinin gözüne vurmak keyiflidir.


Garsonları... nası desem biraz fazla açık sözlüdür. Barbunya pilaki istediğinizde o günkü pilaki performansından memnun değillerse aşçının validesini yadetmekten kaçınmazlar. Onlara göre önemli olan müşteri memnuniyetidir. Aşçının validesi değil...


Ancak sipariş verirken dikkatli olmak gerekir. Zaman zaman müşteri memniyetinin yerini garsonluk müessesinde keyfilik faktörü alabilir. Bu halde çok ısrarcı olmamak gerekir. Vardır bir bildikleri deyip masaya gelenle yetinmek uzun bir rakı muhabbetinin sağlıklı koşullarda yürütülmesi için yeterli olacaktır. Minik bir ipucu; siz istemeden masaya gelen meyve tabağı kalk gidelim müziğidir.


Fiyatları üzmez, dam sorunu yoktur. Cinsi latifle gidildiğinde rahatsız eden sığırcık kuşları bulunmaz. Etrafta bol miktarda TRT spikeri, milletvekili, üniversite hocası, öğrenci ve saireye rastlamak olasıdır. Velhasıl güzel mekandır, salaştır, lüks bekleyen hayal kırıklığına uğrar ama pencere kenarına tünemiş akşamcıların kırmızı burunlarının ışığında kadeh tokuşturmak keyiflidir.


Hiç yorum yok: