13 Haziran 2012 Çarşamba

DEVLET ANA


Zaman zaman buraya gelip "böyle böyle bir yazar varmış,bize niye okutmadınız uruspuçucukları" diye eğitim sistemimize sövüp sayıyorum. Ama artık kendime sövücem, biri ıskalanır, ikisi ıskalanır da bu kadar da olmaz be kardeşim. Aha işte bak Kemal Tahir, aha işte bak Devlet Ana. Sevgilim, eşim, ısrar kıyamet "bunu oku bak çok seveceksin, okusana be adam" diye ısrar ede ede en sonunda okuttu Devlet Ana'yı bana. Şimdi ne mi hissediyorum? Bu kadar zaman okumadığım için pişmanım, bi de bittiği için üzgünüm. 

Kemal Tahir, Devlet Ana romanıyla 1968 yılında Türk Dil Kurumu ödülü kazanmış. Romanda kullanılan dil, gerçekten 13.yüzyılda kullanılan dil midir bilemem ama Dede Korkut hikayelerindeki dile benzediği kesin. Dilin oynaklığı, sıradanlığa hiç düşmeden bir yakadan diğer yakaya sıçraması 600 küsur sayfalık romanı bir çırpıda okutuyor. Şu kadarını söyleyeyim, bu kitabı okurken zaman zaman Yüzüklerin Efendisi'ni okurken aldığım haza benzer bir haz aldım. "Bu kitap Türk işi Yüzüklerin Efendisi'dir" deme çiğliğine düşmeyeceğim. Ama bir yandan kitabın konusuna bakıp "Türk'ün Türk'e propagandası işte" diyeceklere çok ciddi bir hazineyi kaçırmak üzere olduklarıı hatırlatmak istiyorum.

Yüzüklerin Efendisi, tamamen fantastik bir dünyayı anlatıyordu. Devlet Ana, gerçekle hayal gücünü harmanlayarak Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş yıllarını anlatıyor. Moğolların, bir çığ gibi Anadolu'nun üzerine düşmesi, Selçuklu otoritesini yerle bir etmiş, zaten İstanbul'a hapsolmuş Bizans İmparatorluğu'nun iyiden iyiye kabuğuna çekilmesine neden olmuştur. Anadolu, sahipsizdir, korkuludur, bir yandan da fırsatlarla doludur. Türkmenler, kadını erkeğiyle, bu fırsatların peşindedir. Olaydan olaya, hikayeden hikayeye bir kahraman sivrilmekte ve kısa bir süre için başrolü kapmaktadır.

Romanın, tek bir kahramanın olmaması, sayıları bir hayli fazla karakterin dile gelmesi, düşleri, mücadelesi, aşkları kimileri için belki takibi zorlaştırabilir. Ama tekdüzeliğin önüne geçtiği kesin. 

Okuyun derim, başka bişi demem.


 

1 yorum:

çanakkale geçilmez dedi ki...

ne güzel ifade etmişsiniz, tavsiyeniz için teşekkürler...