16 Temmuz 2010 Cuma

DARKLY DREAMİNG DEXTER VE DEARLY DEVOTED DEXTER




Canım, cananım Dexter'ı ne kadar sevdiğime dair daha önce bir şeyler karalamıştım. Tüm sezonları arada bir çıkarıp sırayla izlemem de bu sevgimin ve belki de kısmi manyaklığım kanıtıdır. Her izleyişimde en az ilk izleyişim kadar haz aldım. (Merhaba, benim adım Stardust, ben bir dizi bağımlısıyım)




Bu kez elime daha başka bir kaynak geçti, hayalgücüne daha çok inanan ve şans veren bir kaynak: Dexter serisine ilham kaynağı olan kitaplar .




Doğrusunu söylemek gerekirse Jeff Lidsay isimli yazarın kaleminden çıkan ve ülkemizde Artemis Yayınları'nda okuyucuyla buluşan kitaplar kesinlikle unutulmaz birer edebi eser değil.(Anneee, okuyucuyla buluşan dedim) Kitapları polisiye türünde sınıflandıracak olursak o konudaki ustalarla yarışabilecek maharette olmadıklarını açık yüreklilikle itiraf etmek lazım. Bu yüzden hiç Dexter'a bulaşmamış bir okuyucu kitapları okuduğunda büyük ihtimal pek memnun kalmayacaktır.




Ama sadık Dexter izleyicisi için durum farklı. Bir kere o çok sevdiğim dizinin temel eserini, çıkış kaynağını okumak kesinlikle güzel. Dizideki karakterler doğal olarak kitapta da varlar ama bu kez sahneye dizide olduklarından çok farklı biçimde çıkıyorlar ve bir kısmı gösteriye devam edemiyor. 1.kitap yani Darkly Dreaming Dexter, bir yere kadar 1.sezonla paralel gidiyor ama sonra yollar ayrılıyor ve diziyi izleyenler için yepyeni bir hikaye başlıyor. Diğer kitabın ise kısmi benzerlikler içermekle beraber yepyeni bir öyküsü var. Keskin zekası, mizah anlayışı ve tabi ki bıçakları dışında neredeyse Dexter bile şimdiye kadar bize anlatılandan farklı. O yüzden ucundan kıyısından Dexter'a aşina herkese kitapları da okumasını tavsiye ederim.


Hiç yorum yok: