7 Mayıs 2012 Pazartesi

40

Bu ara sayılı filmlerden gidiyoruz. Sayılı derken filmler sayılı değil, ismi sayıdan ibaret, püfff, daha girişte çarşafa dolandık birader, Allah sonumuzu hayreyleye.

Şimdi efendim, 40, Emre Şahin'in senaryosunu yazıp yönettiği bir film. Hatta yönettiği ilk film. Filmin önemli rollerinde  mis gibi Ali Atay, çemçük ağzıyla Deniz Çakır, insanda iyi bir insan intibaı bırakan Ntare Guma Mbaho Mwine var. (Bu sonuncusu bir kişi, isim uzun diye şeetmeyin yani)

Senaryo birbirinden farklı mecralarda akıp giderken "keşisen hayatlar" teması üzerine kurulu. Bu tema oldukça fazla filmde kullanıldı ve evet bir yerde suyu çıktı artık ama Emre Şahin iyi bir iş çıkarmış. Ha bir de para dolu çanta mevzuu varki o da çok yeni bir fikir sayılmaz. Bununla birlikte senaryo zaman zaman hava boşluklarına düşse de hedefe varmayı başarıyor.

Ali Atay, çok "temiz" bir bitirim profili çizmiş. Filmdeki ismiyle Godwill (Ntare ....) seyircide empati duygusuna tavan yaptıran bir karakter. Velhasıl kelam, eli yüzü düzgün, başı sonu belli, İstanbul dekorunda geçen güzel bir film var karşımızda.

Küçük bir eleştiri yapmak gerekirse artık Sezen Aksu'nun ne dediğini tam olarak anlayamadığımız kendine duygusal  şarkılarını soundtrack olarak kullanmaktan vazgeçsek, moda diye Cem Adrian'dır, Ceza'dır kafa ütülemesek...

Hiç yorum yok: