1 Haziran 2011 Çarşamba

LOS LUNES AL SOL


Ya da Güneşli Pazartesiler. Fernando León de Aranoa'nın yazdığı, madem yazdığım niye yönetmiyorum diye kamera arkasına geçtiği 2002 yapımı film, bir zamanlar liman işçisiyken, limana kondurulacak villaların hatrına işlerinden çıkartılan 7 işçinin işsizlik serüvenini anlatan bir hikaye. Ana karakterleri canlandıran oyuncular arasında Javier Bardem, Luis Tosar, Jose Angel Egido gibi oyuncular var. Neyse, filmin künyesini imdb ya da başka herhangi bir kaynaktan bulursunuz nasılsa. Ben, filmin bende bıraktığı etki üzerine bir şeyler söylemek istiyorum.

Ben bu filmin en çok doğrudanlığını sevdim. Bazı hikayeler vardır. Yönetmen, senarist artık kim çiziyorsa geminin rotasını, hikayeyi limandan limana dolaştırır da bir türlü esas mevzuya giremez. Bazı üstü kapalı anlatımlar, bir takım sembolik değerlendirmeler, nereye gittiği bilinmeyen bir dizi göndermeler arasında izleyici, körün fili tarif etmesi gibi şaşkın bir anlayışa gark olur. Los Lunes Al Sol'da bu tip bir anlatım tekniğine başvurulmadığı için ziyadesiyle memnumun. Çünkü ortada şöyle açık bir gerçek var: Kapitalistler, gün geçtikçe artan iştahlarıyla tüm dünyayı, bütün ahlaki değerleri, çevreyi, doğayı, insan ilişkilerini yok etmeye niyetliler ve bu amaca erişirken bizim küçük hayatlarımızı çiğneyip geçmekten imtina etmiyorlar. O halde, akşam eve eli kolu dolu gitmeye niyetli babaya düşman, bir buz kütlesinin üzerinde yaşayan penguene düşman, erken gelen baharın müjdecisi güneşin kollarına kendini bırakıp kemiklerini ısıtan aylak adama düşman bu barbarlara verilecek mesajın son derece açık olması lazım. Sövmek gerekiyorsa, evet sövülmeli. Gerekirse masallar yeniden ele alınmalı, şerefsiz karıncanın alnına spekülatör damgası yapıştırılmalı.

Böyle söyleyince ortada sert politik söylem içeren, militan bir film olduğu yanılgısı doğmasın lütfen. Güneşli Pazartesiler bundan çok daha ötede, senin, benim, bugün işten çıkartılsak içine yuvarlanacağımız hayatın tam ortasına yerleşmiş, son derece insani ve naif bir film. Öyle olduğu için güzel, öyle olduğu için izlenmeli

Hiç yorum yok: