Şöyle bir müzik (ya da şarkı demeliyim belki) dinleme alışkanlığım var. Yeni duyduğum ya da önceden bildiğim bir şarkı o andaki ruh halimin de etkisiyle aklıma takılıyor. Müzik dinleyince başka bir şey düşünemiyorum ve o saatten sonra evdekiler için katlanılmaz bir işkence başlıyor: Tekrar, tekrar ve tekrar aynı şarkıyı dinlemek. Benim için gayet zevkli ve sorunsuz bir durum: Şarkıyı seviyorum ve seviyorsam dinlemeliyim. Tabi, etraftakiler benimle her zaman aynı fikirde olmayabiliyorlar.
Bu alışkanlığımı son zamanlarda kısmen kıran bir grup var. Kısmen diyorum çünkü tek bir şarkıyı sürekli dinleme alışkanlığımı tek bir grubu sürekli dinleme alışkanlığına çevirdiler. Bu da birşeydir değil mi? İşin enteresan tarafı grubu hiç tanımadan, grup üyelerinin kimler olduğunu, daha önce ne yaptıklarını bilmeden, tek bir röportajlarını okumadan ya da bir kez olsun canlı dinlemeden seviyor olmam. Grup öylesine bir günde, bilgisayara atılan şarkıların içinden çıkıverdi ve uzun süre bir yere gideceğe benzemiyor. Bu özellikleri onları çok sevdiğim, artık mazide kalmış bir başka gruba benzetiyor: Kumdan Kaleler
Bir zamanlar öğrenci evimizin fon müziğini yapan Kumdan Kaleler'e :
1 yorum:
ne çok dinlerdik hakkaten Kumdan Kaleler'i..O zaman Tuna kiremitçi sadece müzik yapıyordu ve ne de güzel yapıyordu..uzun zaman sonra hatırlattığın için teşekkürler sayın yazar..
pinhani'ye bayılırım..
Yorum Gönder